15 Ocak 2013 Salı

İnanmadan Yürümek Olmaz



        Hiç kimse yoktur ki inanmadan başaramaz. Diyelim ki sen bir askersin. Kaybedeceğini bilerek savaşır mısın? Savaşmazsın. Fatih’i İstanbul un surları önüne getiren güç budur işte. Büyük önderimiz Mustafa kemal Atatürk’ün askerlerine ölümü emrederken inandığı şey de budur.

       Göçmen kuşlarını düşün. Büyük denizlerin, büyük çöllerin üzerlerinden geçip giderler. İnanmasalar bu yolculuğa çıkarlar mı dersin? Büyük bir nehir kenarına geldin karşıya geçmen gerek. “Ben boğulurum ama yine de karşıya geçmeyi deneyim” der misin? Demezsin. Dersen boğulursun çünkü.

       Bilim adamları, iki idam mahkumunu, kobay olarak kullanmak üzere istemişler. Yetkililer bilime feda olsun deyip mahkumları vermişler. İki idam mahkumunu bir odaya koymuşlar. Başka bir odada iki bardağa biraz su doldurup, birkaç damla da mürekkep dökmüşler. Birinin içine öldürücü bir zehir ilave etmişler. Hakikaten o zehir ölümcül bir zehirdir. Sonra bardakla beraber mahkumların yanlarına gelmişler. “birazdan bu zehirli suları içip öleceksiniz demişler. Zehirli bardağı zorla mahkumun birine içirmişler. Mahkum zehrin etkisiyle çırpınarak can vermiş. Diğer arkadaşı onun ölümünü seyretmiş. Sonra sıra diğer mahkuma gelmiş. Bilim adamları, içinde sadece mürekkepli su olan bardağı, diğer mahkuma vermişler. Çok ilginçtir ki o mahkûm da ölen arkadaşı gibi çırpınarak ölmüş. Zehirsiz bardaktaki suyu içen mahkumun ölüm sebebi sence ne?
………

        Evet, inanmak. Ölüme inandığı için öldü. Peki, bir insan ölüme inandığı için ölüyorsa, başaracağına inandığında neler olur acaba. “Ben kazanamam ama sınava yine de girer çıkarım” diyorsan hiç girme. Çünkü başarma şansın hiç olmayacak. Hiçbir balıkçı, göle ağını atarken “balık çıkmaz ama gene de atayım” demez.
İnanmalısın. Ortaya koyduğun hedefin büyüklüğü ölçüsünde inanmalısın.

       “ Ben başaracağım, ben kesinlikle kazanacağım” demelisin. Bu inancı bütün kalbinde de hissetmelisin. Sınavı kazananlara baktığında, “bunlar benden daha zekidir” der misin? Gerçekten senden daha zeki olduklarını düşünür müsün? Bence sende onlar kadar zekisin. Hedef olmadan inanmak olmaz. İnanmadan çalışmak olmaz. Zaman zaman sınıflarda Enteresan öğrenci tipleriyle karşılaştım. Sen de bilirsin.
Öğretmen sorar:
        -    Oğlum ne olmak istiyorsun?
        -    Hocam ben pilot olmak istiyorum.
        -    Sen oğlum
        -    Gemi kaptanı hocam.
       Arkadaşlarının “vay be! Yanımızda ne cevherler taşıyormuşuz da farkında değilmişiz” sözleri arasında gururlanırken aslında kendisi de olamayacağını çok iyi bilir. Yalan söylediğini de. Onun ki sadece laf olsun. Sözde kalsa da o an geçici bir mutluluk yaşamıştır. İnanmak kalp işidir. İnandığını dille değil yüreğinle söylemelisin. İşte o zaman kendini daha güçlü hissedersin. Hedefini elde etmeye olan inancın, sende çalışma azmini de tetikleyecektir.

      Bu konuda pısırık olmamalısın. Hedefine ulaşacağını, açık bir yürekle en yüksek tondan söylemelisin. Hiç çekinmeden herkese söyleyebilmelisin. Her söylediğinde kendin de duyacağından, içindeki tereddüt izleri yavaş yavaş silinecek.



Sınavlara Hazırlanmak Blog
Kaynak: Yazık Sınav Canavarı Olmuşsun!

0 yorum:

Yorum Gönder