14 Ocak 2013 Pazartesi

Bakışlar ve Sözlerle Vurulma (Gizemli Sır)




      Bilinen bir deney vardır. Benzer örneklerini bilirsin. Sana, bizzat gördüğüm bu deneyden bahsetmek istiyorum. Çok sevgili dostum, bir gün deney yapmaya karar verir.

       Pazardan bütün özellikleri birbirine yakın iki elma alır. Görünüşü, ağırlığı, rengi aynı bu iki elmayı iki eşit kavanozun içine koyar. İkisinin de ağzını sıkıca kapatır. Her gün bu kavanozların başına gelip birine iyilikle ilgili, diğerine kötülükle ilgili sözler söyler. Şanslı elmaya“ Canım elmam sen çok güzelsin. Dünyanın en güzel elması sensin. Sen bir tanesin” der. Diğer kavanozdaki elmaya da tam tersi sözler nasip olur. “Sen çok iğrenç bir elmasın. Sen lanet olası bir meyvesin, kahrolasın, mahvolasın” gibi. Neticesinde bir gün evine ziyarete gittiğimde, yaptığı deneyden bahsetti ve elmaları gösterdi. Fark görüp görmediğimi sordu.

      Fark o kadar bariz bir şekilde ortadaydı ki. Sokaktan bir deli getirseniz bilebilirdi. Güzel sözlerin nasip olduğu elma,  dalından yeni koparılmış gibi parlak dururken;  diğer kötü sözleri sindiren elma ise, kararmış, bazı yerleri delinmiş, çürümeye başlamıştı.Vay be! Bir bakışın gücünü ilk kez somut olarak görüyordum. Zavallı elmanın yerinde olmak istemezdim. Arkadaşım asla yalan söyleyecek birisi olmadığı için çok şaşırmıştım.

        Burada sözlerin gücü açıkça ispat edilmiş oluyordu. Peki, bu olumlu sözler nerde işimize yarayacak?Sana bir sır vermek istiyorum. Çevresindeki insanların “Bu çocuk başarır, üniversiteyi kazanır” dediği kişiler kesinlikle başarılı olmuşlardır.

      Somutlaştıralım;    Bu dediğimi yaptığında başarının katlanarak arttığını göreceksin Her gün; 

  • Annenden, babandan, komşundan, teyzenden, dedenden çok düzenli, çalışkan olduğuna dair şeyler söylemesini iste. Mümkün olduğu kadar.
  • Arkadaşlarından sana her gün “ sen başarırsın ” demelerini rica et. Hangi konuda olursa olsun öğretmeninin sana övücü sözcükler söylemesini iste.
  • Her sabah hiç tanımadığın insanlara( cinsiyet açısından sıkıntı doğurabilir, dikkat etmelisin) selam ver.
  • Arada bir denemelerde başarılı olan arkadaşlarını kutla.
  • Hiç yapmıyorsan babana işlerinin nasıl gittiğini sor. Annene; onu çok sevdiğin söyle, sarıl.
  • Arada bir, hiç tanımadığın bir çocuğa şeker al.
      İçinden, başarıyı artırmakla bunların alakası ne,  dediğini duyar gibiyim. Bunu yaparsam millet enayi der. Diye düşünmüş olabilirsin. Hemen söyleyeyim.Şekli bozulan elmayı hatırladın mı? Kötü bakışlar ve sözler altında delik deşik olmuştu. Bir de iyi elmamız vardı. Şu sıfır kilometre gibi görünen. Neden capcanlı duruyordu. İyi bakışlar altında, iyi sözler duyduğu için tabi.

      Soruyorum sana, iyi bir sözle, bakışla bir elma daha  güzel oluyorsa,  Sen neden olmayasın. Başarılı olduğuna ve olacağına dair söz duyarak neden daha başarılı olmayasın. Dene göreceksin.

      Söylediğimi yap başarının arttığını, ders çalışmayı sevmeye başladığını, daha mutlu olduğunu göreceksin. Mutlu insan’ın zihni daha duru olur.  Gülücükle baktın, gülücük aldın. İyilik yaptın, teşekkür aldın. Tebrik ettin tebessümle, mahcubiyetle “inşallah sen de olursun” cevabını aldın. Yani olumlu birçok mesajı ve güzel bakışı üzerinde topladın. Daha da somutlaştırayım. Çevrendeki insanların güzel bakış ve düşünceleri seni çok mutlu etti. Yani ders çalışmaya, başarmaya kanalize oldun. Motive oldun. Anladın mı? Anlamadım diyorsan  diyorsan,  bu önerim çöpe gidecek demektir. Senin adına üzgünüm

      Ataların bir sözü vardır. “Bir insana kırk gün deli de, deli olur”. Bir deneyle bunu görebilirsin. Ertesi gün okula gittiğinde bir arkadaşını yem seç. Diğer birçok arkadaşından senin gibi davranmalarını iste. Ciddi olmalarını söyle. Farklı zaman ve mekânlarda “ Ya! İbrahim sen hasta mısın? Bu gün rengin çok soluk görünüyor “deyin. Ciddiyetten hiç taviz vermeden bunu değişik arkadaşlarınızla destekleyin. Sonra da arkadaşınızın nasıl hastalanmaya başladığını gözlerinizle izleyin. Demek istediğim, olumsuz sözler her zaman olumsuz etki yapar. Bir adam eğer serseri olmuş ise. Toplumun olumsuz bakışlar altında düzelmesi imkânsızdır. O nedenle kesinlikle çevreden gelecek olumsuz mesaj ve bakışları üzerine çekmemeye özen göster. Bu küçük ayrıntıların sonuçları çok büyük olur. Başarının sırrı da bu ayrıntılarda gizli.
Sanırım bakışın gücünü,  en keskin örneği verip,  konuyu sana bir daha anlatsam iyi olacak.

    Olumsuz bakışlar bazen daha da tehlikeli olabilir. Bizler nazara inanan insanlarız. Bir bakışın bazen çok daha tehlikeli olabileceğini biliriz. Çevremizde çok olmuştur. Köyün, her mahallenin bir nazarcı şahsiyeti vardır. Büyük şahsiyet, korkulacak göz… Onlardan herkes korkar. Bir gün üniversitedeyken İhsan Kurt adında bir hocamız anlatmıştı. Olay şöyle gelişmiş.

    “ Konya’ nın bir köyünde öğretmenlik yapıyoruz. Herkes kendi arasında bir adamdan bahsediyor. Adına Aslan Dayı diyorlar. Aslan dayı kimdir diye sorduğumuzda o çok meşhurdur. Baktı mı devirir, deyip, uyarmayı da ihmal etmiyorlar. Bir gün arkadaşımla köy sokaklarında gezinirken Aslan Dayı ile karşılaştık. Tabi merakımız çok. Biraz sohbetten sonra konuya girdik.

   -         Dayı sen baktın mı devirirmişsin.

    Aslan dayı bıyıklarının altından yalancı bir tebessüm attı.
-         
        -    Yok, be yiğenim.  Yok, öyle bir şey. Bunu da nereden çıkardınız?

     Biz ısrar edince Aslan dayı dayanamadı. Hemen yanımızdan bir kız çocuğu, ineklerini çeşmeye götürüyordu. Hayvanların susamış olduğu her hallerinden belliydi.

-              -      Aslan dayı hadi devir dedik.

     Tabi biz olacakları bilmediğimiz için zavallı kızın inekleri hakkında bedavadan tasarrufta bulunuyoruz. Bilseydik öyle olacağını yapar mıydık hiç. Aslan dayı kendisine çok güvendiği için ekledi;

   -   Hangisini devireyim?

      Bizim şaşkınlığımız bir kat daha artmıştı. Adam devirmeyi de aşmış, açık hedef istiyordu. Arkadaşımla ben, kendi aramızda en iri olan bir inekte karar kıldık.  Aslan dayı ineğe öyle bir bakış attı ki; O ne kötü bir bakıştı öyle.  İneği bırak biz bile korktuk.  Allah sizi inandırsın, kocaman inek olduğu yere aniden devriliverdi. Tabi çok geçmeden de çırpınarak öldü. Arkadaşım ve ben, şaşkınlık içinde korkulu gözlerle birbirimize baktık. O köyden tayinimiz çıkıp da gidene kadar Aslan dayı ile karşılaşmamak için, köşe kapmaca oynadık.

    Bu gerçek hikâyede olduğu gibi, durup dururken olumsuz bakışların ve sözlerin istilasına uğrayarak kendimizi kötü hissetmeyelim. Bazen hepimize olur. Nedenini bilmediğimiz bir sıkıntı çöker. Ya da ortada bir sorun yoktur gergin ve mutsuz hissederiz kendimizi. Ya da donuk hissederiz. İşte bu psikolojik durumların çoğu dış kaynaklıdır. Bazen bilmediğimiz bakışlar, sözler bizi vurmuş olabilir.

    Lütfen olumsuz bakışları ve sözleri oluşturacak davranışlardan kaçın. Yolda tartışan iki insan görsen, birbirlerine hakaret ettiğini duysan mutsuz olursun. Sınıfında bir arkadaşın suratını asıp dursa gülemezsin. Farkında olmadan ciddileşirsin.

   Kendi kendine olumlu, olumsuz mesajlar verme konusu da oldukça önemlidir. Sonraki bölümlerde işleyeceğiz...


Sınavlara Hazırlanmak Blog
Kaynak: Yazık Sınav Canavarı Olmuşsun!

0 yorum:

Yorum Gönder